1. Analitik Düşünce Biçimi
Analitik düşünce biçimi, kalıp olarak her yerde karşımıza çıkan bir ifadedir. Peki nedir analitik düşünce?
Temelde, alanı ne olursa olsun, bir mühendisten ilk beklenen “yorumlama” yetisidir. Mühendis, önüne gelen durum/sorun hakkında etraflıca düşünmesi ve çözüm sunması gereken kişidir. Bir örnekle açıklayayım:
Sorun: X deltasında enerji sıkıntısı yaşanmakta.
Çözüm: Delta üzerinde bulunan nehre baraj yapılması.
Mühendisin Analitik Düşünce Akışı: Deltadan nehrin, zeminin, havzanın bilgilerinin alınması ve bilgilerin işlenmesi. Bu bilgiler ışığında barajın kurulacağı yerin hesaplanması. Baraj yapımında kullanılacak malzemenin hesaplanması ve temin yöntemi. Kapasite hesaplaması.
Görüldüğü üzere birbirinden çok farklı ve hatta alan olarak farklı mühendislerin yapacağı işler aynı akışın içerisinde. Fakat analitik düşünce biçimini kendisine doğru şekilde kazandırmış mühendis, bu aşamaların her birini düşünebilme kabiliyetine sahip olmalıdır. Kendi işi olmasa dahi.
2. Alanına Hakimiyet
Mühendislik fakültesine adım atar atmaz sizleri iki tip insan karşılayacaktır.
Bunlardan ilki, muhtemelen yıllanmış arkadaşların içinde bulunduğu “piyasada bu öğrendiklerimizin hiçbirini kullanmayacağız, ortalamaya da kimsenin baktığı yok!” diyen tiptir.
İkincisi, içlerinde akademisyenlerin de bulunduğu “derslerinize iyi çalışın, öğrenmeden dersi geçmek sizin zararınıza!” diyen tiptir.
Aslında iki tipin de kendince doğru yanları var. Evet, 4 yıl boyunca alacağınız derslerin belki yarısı hakikaten içerik bakımından işinize yaramayacak ve final sınavından sonra unutup gideceksiniz. Fakat bu dersler temelde sizleri mühendis gibi düşünmeye hazırlayan derslerdir.
Aldığınız her dersi önemseyin, emek verin. Bir süre sonra göreceksiniz ki, bazı şeyler diğer arkadaşlarınız kadar çok zaman harcamadan, çok daha hızlı ve doğru anlayabiliyorsunuz.
Burada ikinci grubun söylemi fonksiyonel hale geliyor. Öğrenerek geçtiğiniz hiçbir ders, evet piyasada direk olarak karşınıza çıkmıyor. Fakat bir üstteki analitik düşünme biçiminizin ağlarını oluşturuyor. Bu yüzden alan hakimiyeti çok önemli.
3. Kaynak Arama Yöntemi
Özellikle son yıllarda internet, doğru yanlış bir sürü bilgi içeren filtresiz bir araç haline geldi. Bir konu hakkında yüzlerce kaynak bulabilirken, nerdeyse hiçbirinin doğruluğundan emin olamıyorsunuz.
Bunu aşmanın en kolay yolu, akademik yayınları takip etmektir. Mümkünse hocalarınızın ve onların önerdikleri yazarların kitaplarına yönelin. Google Academic özelliğini kullanmak sizleri bir adım öne geçirecektir. (https://scholar.google.com.tr/)
Akademisyenler ve asistanlar ile sürekli diyalog halinde olun. Ve burnu büyük akademisyenler hiçbir zaman hevesinizi kırmasın.
4. Entelektüel Bilgi Edinme
Heves kırma olayına değinmişken şunu da belirteyim: 4 yıl boyunca nerdeyse hiçbir şey sizi heveslendirmeyecek.
Uykusuz geçen geceler, dökülen saçlar, çürütülen dirsekler… Bunların hiçbiri sizi motive etmeyecek. Sizi motive edecek olan yegane şey, alanınızda size ihtiyaç duyulduğuna inanmak.
Bu düşünceye sahip olmak için de, alanınızın entelektüeline sahip olmanız gerekmekte. Henüz üniversite sıralarındayken alanınızın sorunlarını araştırın.
Örnek vermek gerekirse; bir elektronik mühendisliği öğrencisi ikinci sınıftayken “yarı iletkenler” hakkında araştırma yaptığını varsayalım. Teknik bilginiz minimum düzeyde dahi olsa, hocanıza konu hakkında bir şeyler sormak, hocanızla bu tür bir diyalog içerisinde bulunmak, argümanlar araştırmak, size mesleki keyif verecektir.
Bir süre sonra “yarı iletkenler” alanında sorunlara odaklanmaya başlayacaksınız. En sonunda belki bitirme tezinizin konusu olacak ve büyük bir şirketin radarına takılacaksınız. O şirketin, o sektörün size ihtiyacı var artık. Bu, sizi motive edecek en somut histir.
5. Her Bilgi Değil, Net Bilgi
“Bir çok şeyi yarım bileceğine, bir tek şeyi iyi bil. “ der Nietzsche.
Türkiye’de mühendislik fakülteleri genel adlarıyla sınıflandırılmıştır. İnşaat mühendisliği gibi. Fakat mesela İnşaat Mühendisliği kendi altında birkaç uzman mühendislik dalına ayrılır. Karayolu mühendisliği, Geoteknik mühendisliği gibi. Diğer mühendisliklerde de durum farklı değil.
Bu yüzden Nietzsche ile biraz çelişecek söyleyeceklerim ama, genel anlamda bütün inşaat mühendisliği ile ilgili fikriniz olsun. Fakat odak noktanız olan bir uzmanlığınız bulunsun. Artık eskisi gibi her şeyi halledecek insanlara değil, niş konulara çözüm getirecek mühendislere ihtiyaç duyuluyor.
Artık basit sistem diye bir şey kalmadı. Her sistem en az bir diğeri kadar kompleks ve uzmanlık istiyor. Bu sebeple ana odak noktanız ve etrafında onu süsleyen donanımlarınız olsun.
6. Planlı Olma
Bu madde aslında hemen hemen her meslek dalında geçerli bir kuraldır. Fakat mühendislik sizden bu maddeye daha fazla önem vermenizi ister.
Hiçbir şantiyede, fabrikada, araştırma topluluğunda mühendisten ara elemanın işini yapması beklenmez. Kimse sizden kaynak yapmanızı beklemez fakat operatörünüzün iş akışını doğru planlamanızı ve doğru kaynak boyunu hesaplamanızı beklerler. Kimse harç karıştırmanızı istemez ama işçilerinizi doğru şekilde organize etmenizi ve iş akışını düzgün yürütmenizi isterler.
Bunları gerçekleştirebilmek için önce sizin bir plana sahip olmanız gerekmektedir.
7. Doğru Yolu Belirleyebilme
Her mühendislikte “iş planı” ile ilgili dersler mevcuttur. Bunun sebebi bir üst maddede bahsedilen beklentiler. “Kritik Yol” adı verilen şemayı oluşturabilmelisiniz. Nedir Kritik Yol?
Bir sorunun çözümü için hazırlanan plan şemasının bir kısmıdır aslında. Projenin sürecini ve süresini belirler. İyi bir mühendis bu yolu en doğru ayarlayabilendir. Bu maddeyi doğru yapabilmek için analitik düşünme biçimine ve planlı olmaya ihtiyaç duyacaksınız.
8. En Etkili Çözümü Belirleyebilme
Mühendislik uygulamalarında genellikle bir sorunun birden fazla çözümü mevcuttur.
Şu ana kadar saydığım maddeler içerisinde doğru kombinasyona sahip bir mühendis, en doğru ve en hızlı yolu belirlemekle mükelleftir.
Sorun size geldikten sonra oluşturduğunuz çözüm yolları arasından en etkili olanını seçebilmeli, fizibilitesini yaptıktan sonra avantaj dezavantaj oranını ortaya dökebilmelisiniz.
Sizden beklenen yegane şey, sorunun çözümü olduğu için, detaylarda çok fazla boğulup en etkili sonucu yaratmanız gerekiyor.
9. Ekonomik Çözümü Yaratma
Apollo 11, Ay yüzeyine iniş yaptığında astronot uzay kapsülünden bir “merdiven” yardımıyla indi.
Merdiven, insanoğlunun neredeyse ilk icatlarından biridir ve insanoğlunun teknolojide geldiği son noktada bile kullanılmıştı. NASA, astronotunu Ay yüzeyine indirecek bir robot kol yapamaz mıydı? Elbette yapardı. Fakat NASA, bütün mühendislerinden en doğru, en etkili ve en ekonomik yöntemi istemişti.
Mühendisin en iyi tanımı; bir işi en doğru, en hızlı, en ekonomik yapan kişidir.
Gireceğiniz her şirket sizden direkt olarak bunu isteyecektir. Yaptığınız iş ne olursa olsun, sizi o işte başarılı yapacak olan şey, bu üç kombinasyonu oturtmak ve bunların hepsini sağlayacak diğer özellikleri edinmektir.
10. Kendini İyi İfade Etme
İsterseniz yeryüzünde gelmiş geçmiş en önemli şeyi icat edin, en önemli yazılımı geliştirin, en önemli soruna çözüm bulun. Kendinizi iyi ifade edemedikten sonra, kimse ne yaptığınızla ilgilenmeyecektir.
Sosyal yönden kendinizi iyi geliştirin. İkili ilişkilerinizde başarı sağlamaya odaklanın. Grup karşısında konuşma deneyimleri edinin.
Her zaman özgüveniniz yüksek olsun. Yalnız dikkat! Ukalalık ve özgüven arasında çok ince bir çizgi vardır, aşmamaya özen gösterin.
Unutmayın, her zaman sizden daha iyi birileri çıkar. Bu yüzden kendinizi geliştirmeyi asla bırakmayın.
Şimdiden geleceğin mühendisi olacak arkadaşları tebrik ederim.
Yorumlar