Dev Taş Toplar, Kosta Rika

İnsan yapımı ya da doğal oluşum olup olmadığı bilinmeyen topların en ağırı yaklaşık 16 ton ağırlında. Kusursuz bir şekle sahip olan ve çapları bir kaç santimetreyle 2.5 metre arasında değişen topların hangi tarihe ait olduğu şimdiye kadar belirlenemedi. Bazıları insan boyunu aşan topların nasıl mükemmel bir derecede yontulduğu ise başka bir gizem. Ayrıca toplar granitten yapılmış olmasına rağmen yakında veya uzakta herhangi bir taş ocağı kalıntısı bulunmuyor.

Sacsayhuaman Kalesi, Peru

Inka mimarisinden mükemmel bir taş işçiliği. Antik kale tek bir harç damlası bile kullanılmadan yapılmış. Bazı yerlerde taşların arasından kağıt parçası bile geçemiyor. Taşların yüzeyi pürüzsüz, köşeleri ise yuvarlatılmış. Birbirine bir yapboz gibi oturan taşlar mükemmel bir hassaslıkta yerleştirilmiş. Her bir taş bloğu 100 tondan ağır gelmekte. Nasıl yapıldığına dair ise kimsenin net bir bilgisi yok.

Paskalya Adasındaki Dev Heykeller

1722’de adaya ayak basan denizciler, sahile dizilmiş bu devasa heykelleri görünce büyük bir şok yaşadılar. Binden fazla olduğu düşünülen heykellerin bazıları 10 metre uzunluğunda ve 70-80 ton ağırlında. Uzmanların yaptığı tarihleme yöntemlerine göre, ilk yerleşim yeri milattan sonra 5. yüzyılda kurulmuş. Yaklaşık 1.500 yıllık bu heykelleri kimlerin neden yaptığı ise halen bir muamma.

Tamamlanamamış Dikilitaş, Mısır​

Dikilitaşlar Mısır medeniyetinin en belirgin ikonlarından birisi. Asvan’daki bu dikilitaş ise bir sebepten ötürü tamamlanmadan terk edilmiş. Yüksek ihtimalle yapımı sırasında çatlamaya başladı ve kaderine terk edildi. Ancak boyutu şaşırtıcı derece.

Güneş Kapısı, Bolivya

Günümüzdeki nüfusu 800 kişi olan Tiwanaku şehrindeki kapı, İnka öncesi döneme ait. 3 metre boyunda ve 10 tonluk tek bir kayadan oluşuyor. Üzerinde bulunan 48 figürün anlamı henüz çözülebilmiş değil ancak bir çeşit takvim olduğu düşünülüyor. Büyük ihtimalle astrolojiye önem veren bir uygarlıktı.

Longyou Mağaraları, Çin

Tamamen insan eliyle oyulmuş 30.000 metrekare alanı kapsayan tam 36 mağara. 2.000 yıl eski olduğu düşünülen bu mağaralar antik dünyanın dokuzuncu harikası olarak görülüyor. 1992’de tesadüfen keşfedilen mağaraların hangi medeniyete ait olduğu bilinmiyor. Mağaralardaki odalar, havuzlar, sütunlar, herşey bir nizama göre yontulmuş ve süslenmiş. Mağaralardan şu anda sadece birisi turizme açık durumda.

Yonaguni Sualtı Kenti, Japonya

Dalış eğitmeni Kihachiro Aratake tarafından tesadüfen keşfedilen deniz altında antik bir kompleks. Uzmanlara göre bu kayalar, 10.000 yıl önce su altında kalmış. Şaşırtıcı olan şey ise o tarihte ortada Mısır piramitleri dahi yoktu.

Mohenco-daro Antik Kenti, Pakistan

Milattan önce 2.500 yılında kurulduğu düşünülen kent, İndus Vadisi Uygarlığı’nın en büyük yerleşim yeriymiş. Uzmanlar, düzenli yolları ve gelişmiş kanalizasyon sistemleri bulunan kentte oldukça geniş bir nüfusun yaşadığını ve hatta buranın siyasal merkez olduğunu söylüyor. Bu mükemmel şehir bir şekilde yıkılmış. 1922’de keşfedildiğinden beri burada olan bitene cevap aranıyor.

Göbekli Tepe, Şanlıurfa

12.000 yıllık, dünyanın bilinen ilk tapınağı. 40 ila 60 ton arasında değişen T şeklinde dikilitaşların üzerlerinde çeşitli hayvan figürleri ve soyut semboller bulunuyor. Uzmanlara göre bu kült merkezi yaklaşık 10.000 yıl önce kullanıma terk edilmiş. En eski ibadet yeri olması sebebiyle keşfedildiğinden beri dünyanın gözü burada.

Voynich Elyazması

Hangi dile ait olduğu bilinmeyen bir yazıyla yazılmış ve bulunduğundan beri gizemi çözülememiş bir garip kitap. İçerisindeki bitki resimlerinden dolayı bitki bilimine ait olduğu sanılıyor. Kitabı ortaya çıkaran Wilfrid M. Voynich adında bir sahaf, neredeyse ömrünü kitabın gizemini çözmeye adamış. Ancak başarılı olamayınca kitabı 1969 yılında Yale Üniversitesi’ne bağışlamış. En iyi şifre çözücüleri bile hayrete düşüren kitap 1400’lü yıllara tarihleniyor.