1. Kadınları Koruyucu Tedbirlerin Alınmamış Olması
Kadına yönelik şiddet ve cinayet olaylarının en önemli sebebi, mağdurların yani kadınların yeterince korunamamasıdır. Şiddet nedeniyle yetkililere ulaşan kadınlar ya evlerine geri gönderilmekte ya da yetersiz şekilde korunmaktadır.
Şiddet gören kadınların bir kısmı koruma talep ettiği halde, gerekli önlemler alınmamakta ya da geç alınmaktadır. Kadınları koruyucu evlerin sayısının azlığı da bu anlamda önemli bir eksikliktir.
Dolayısıyla önce kadını koruyacak daha sıkı tedbirlerin alınması, kadın koruma evlerinin sayısının arttırılması gerekmektedir.
2. Kanunların Yetersiz Olması
Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayeti olaylarında bir diğer önemli neden ise kanunların yeterli ve caydırıcı olmamasıdır. Oysa ceza hukukunun en önemli amaçlarından biri caydırmak, ıslah etmek ve topluma kazandırmaktır.
Ceza alt sınırlarının düşük olması bu anlamda cezanın caydırıcı olmasını engellediği gibi ıslah etme ve topluma kazandırma işlevi de zedelenmektedir.
Özellikle takdiri indirim sebebi, canice işlenen kadına yönelik şiddet ve kadın cinayeti suçlarında çok daha sınırlı tutulmalı, faillerin bu indirimler neticesinde cezasız kalmasının önüne geçilmelidir.
3. Ataerkil Toplum Yapısı
Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin bir diğer önemli sebebi de ataerkil toplum yapısıdır. Bu tür toplumlar kadınları erkeklerden daima geride görmekte, kısıtlamakta ve sindirmektedir.
Erkekler tarafından yapıldığında gurur verici görülen, hatta ödüllendirilen bir çok eylem kadınlar tarafından yapıldığında şiddet hatta ölüm sebebi olabilmektedir.
Özellikle töre ve namus kavramları ataerkil toplumlarda sadece kadına yüklenen, kadının varlığında aranan kavramlardır ki, kadına yönelik şiddet olaylarının büyük çoğunluğu bu sebeplere dayandırılmaktadır.
4. Ev İçinin Mahrem Olduğu Anlayışı
Kadına yönelik şiddetin diğer önemli sebebi de ev içinin mahrem olduğu anlayışı, karı koca arasına girilmemesi gerektiği düşüncesidir.
Kadınlar bugün hala bir çok yerde tekrar şiddet görme korkusu, ayıplanma, toplum tarafından duyulma, dedikodu gibi nedenlerle yaşadığı şiddeti kimseye anlatamamakta, dolayısıyla kimseden yardım isteyememektedir.
Bütün bu korkularına rağmen yardım isteyebilen kadınların önemli bir kısmı da yine karı koca arasına girilmeyeceği düşüncesiyle kocasıyla barıştırılmakta ve evine geri gönderilmektedir. Bu ise daha büyük bir şiddetin çağırılması demektir.
5. Eğitimsizlik
Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri toplumsal bir sorundur. Böyle bir sorunu çözmenin en etkili yanı da eğitimdir.
Bireylerdeki oto kontrol mekanizmasının oluşturulması, vicdan duygusunun geliştirilmesi ve duygusal olgunluğun sağlanması bu anlamda son derece önemlidir.
Bununla birlikte bireyleri şiddete yönlendiren sosyal ve psikolojik nedenler araştırılarak bunlara yönelik çözüm önerilerinin geliştirilmesi de yine eğitim ile mümkün olmaktadır. Zira ancak doğru eğitim ile kişilerin zihniyeti değiştirilebilmekte, dolayısıyla toplum şekillendirilebilmektedir.
Öncelikle bu ailelere psikolojik tetkikler yapılmalı. daha sonra sizin de belirttiğiniz gibi her aileye eğitim verilmeli. ben şahsen bir de şuna inanıyorum, ayrıca toplumdaki sosyal ekonomik dengenin sağlanması da büyük önem arzetmektedir. verilecek eğitimin ise ailelerin sorunlarına yönelik hem eğitim hem de çözüm odaklı olması gerekmektedir. zira öncelikli olarak ailevi sorunlarla baş etmenin eğitiminin verilmesi gerekli ceza kanununa gelince zaten ceza süreleri uygun örneğin eşini öldüren adam zaten kasten adam öldürmeden yargılanıyor, buna göre de ceza alıyor. eşini darp eden ise cüzi bir ceza alıyor yani öldürmek ayrı şey darp etmek ayrı. darp edene 20 yıl verirsen ya da müebbet hapis olmaz, bu sefer de kanunun gücü suistimal edilerek birçok haksız ceza ile karşı karşıya kalınır diye düşünmekteyim.