1. Acınızı Yaşayın
Ayrılmak, birbirini sevmiş ve güzel şeyler yaşamış herkesi üzer. Atlatılması acı verici ve oldukça zor bir süreçtir.
Yaşanan onca şeyi, geçirilen onca zamanı anında unutup silip atmak mümkün değildir.
“Ağlama”, “kendini üzüp yıpratma…” diye tavsiyeler alırız ama bunları uygulamak ne mümkün.
Başlarda kendimizle başbaşa kalmalıyız. Kendimizi dinlemeliyiz. Gerekirse ağlamalı ve bir süre acımızı dibine kadar yaşamalıyız.
Duygularımızı yazıya dökmek ya da aynanın karşısına geçip olanları bir de aynadaki bize anlatmalıyız. İyileşmek, önce içimizdeki o yanardağdan kurtulmakla başlar.
2. Kabullenin
Yaşadığımız onca güzel günleri, biriktirdiğiniz onca anıyı, birbirinize anlattığımız hikayeleri, okuduğunuz şiirleri, gezdiğiniz sokakları, girdiğiniz mağazaları, birbirinize gösterdiğiniz sevgiyi ve daha nice yaşadığınız iyi ve kötü olayları düşünüp tekrar tekrar başa dönmek yerine, olanları kabul edin.
“Evet bunu yemiştik”, “ha evet buradan da geçmiştik” deyip o yemeği üzülmeden yemeye ve oradan üzülmeden geçmeye devam edin. Çünkü belli bir süre sonra buralardaki anılarınız yerini başka anılara bırakacaktır. Buna fırsat vermelisiniz.
3. Kendinizi Suçlamayın
Ayrılık kesin bir ayrılıksa ve artık hiçbir ümit kalmamışsa, “acaba şunu yapsam geri döner miydi?” ya da “şunu söylemesem daha mı iyi olurdu?” gibi olasılıklardan, atılmış ve artık geri dönüşü olmayan oklardan dolayı kendinizi suçlamayın.
Değiştiremeyeceğiniz şeyler için daha fazla kendinizi yıpratmayın. Çünkü bunu her ne kadar iyi şeyler düşünerek da olsa yaptınız, söylediniz ve o zamanlar geride kaldı.
Pişmanlıklarınızdan ders çıkarın. İlişki sürecinde hatalarınız tabiki olmuş olabilir fakat tüm faturayı kendinize kesmek doğru değildir.
4. Stalkı Bırakın
Sosyal medya ağlarında bir kişinin diğer kişiyi araştırması, gözetlemesi ve paylaşımlarını incelemesi olarak bilenen, günümüzün önemli kelimelerinden biri olan “stalk”, ayrılık acılarının önündeki en büyük düşmandır.
Sürekli o kişiyi takip etmek, son görülmesine bakmak, durum güncellemelerini incelemek, engellerini kaldırıp kaldırmadığını, attığı son fotoğrafa ya da tweete bakmak heyecanlı gibi görünse de, mantık dışı olan şeylerdir.
Psikolojimize zarar vermek ve düşünce odağımızı daha da saplantılı bir hale getirmekten başka hiçbir işe yaramaz. Böyle yaptıkça aksine daha çok kafamıza takar ve düşünürüz.
5. Acıklı Şarkılardan Uzak Durun
Üst maddede bahsedilen o güzel şeylerin hepsini düşünüp, hüzünle dolduğumuz ve bir daha asla böyle birini bulamam diye düşünmeye başladığımız o anlar, tüm dünya üzerindeki acıklı müziklerin hepsini dinlemenin tam zamanıdır.
Böyle zamanlarda Müslüm Gürses’in Affet’inden, Christina Aguilera’nın Hurt’ına kadar hepsini dinleyebilirsiniz. Lakin bu kendinize işkence etmekten başka bir şey değildir.
Bunun yerine daha enerji verecek ve size motive edecek müzikler dinlemek daha doğru olacaktır. Çünkü bu tarz acı veren müzikler, zaten acıya odaklı konsantrasyonunuzun acı üzerinde daha da sabitlenmesine yol açar.
6. Sosyalleşin
Ayrıldıktan sonra kendimizi evdeki bir odaya kapatır, gündüzlerimizi gecelerimizi devamlı olarak ayrıldığımızı düşünerek o kasvet dolan odanın içinde geçiririz. Ağlarız, uyuruz, uyanırız, yemeden içmeden kesilir kendimizi harap deriz.
“Biz nasıl ayrılırız?”, “benden nasıl olur da vazgeçer?” diye düşünür düşünür dururuz.
Bunlardan kurtulmanın en etkili yolu da sosyalleşmektir. Sosyalleşmenin kapılarını da arkadaşlar açar.
Olabildiğince arkadaşlarınızla dışarıya çıkın, kafe ve sinemaya gidin. Onlarda kalın ya da onları yatıya çağırın. Yani arkadaşlarınızla olabildiğince vakit geçirin ki kafanız dağılsın ve düşünmeyin.
7. Aktivitelerde Bulunun
Ayrıldıktan sonra zaten bir gram kalan enerjinizi doğru kullanmaya çalışın. Sizi mutlu eden şeyleri yapın.
Başlarda bu çok zor olur. Canınız hiçbir şey yapmak istemez ama bir şeyler yaptıkça kendinizi yıpratmakla geçirdiğiniz vaktinizi değerlendirir, ondan size kalan boşluğu doldurursunuz.
Kitap okuyun, kanaviçe yapın, spora yazılın, resim çizin, kurslara gidin, bir müzik aleti çalmayı öğrenin, videolar izleyin, yoga yapmayı öğrenin, film izleyin, dil öğrenin ve daha yapacağınız bir sürü şey. Yeter ki bir şeyler yapın.
8. Kendinizi Hatırlayın
İlişkiler iki kişiliktir. Her yere iki kişi gidilir, her şey birlikte yapılır, birlikte gülünür, birlikte ağlanır.
Alışkanlıklar da, yaşantılar da değişir ve bir zaman sonra bir şeyler iyi gitmez. Bu iki kişi de yalnız kalır.
Ayrılık sonrası insan gerek alışkanlıklardan dolayı, gerekse de eski hallerini unutmalarından dolayı boşluğa düşerler.
Kendinize kendinizi hatırlatın. Eski halinizi düşünün. Eskiden nelerden mutlu olduğunuzu, neler yaptığınızı, nelere üzüldüğünüzü, nelere sinirlendiğinizi. Bunların hepsini düşünün. Gerekirse arkadaşlarınızdan yardım alın. Onlara eskiden nasıl biri olduğunuza dair geri bildirimler almaya çalışın. Çünkü ondan önce de pekala hayattaydınız.
9. Enerjinizi Değiştirin
Kasvet, gaflet, mutsuzluk, hüzün dolu depresif duygular, yerini zamanla daha güzel, umutlu, mutlu ve pozitif duygulara bırakır. Kötü şeyleri daima iyi şeyler takip eder. Bütün büyük şeyler yerini yine büyük şeylere bırakır.
En dipteyken zamanla en yukarıya çıkarsınız. Çok büyük mutsuzluklarınız yerini çok büyük mutluluklara bırakır. Kozadan çıkıp kelebek olunur.
Dışarıda çok güzel bir hayatın olduğuna kendinizi inandırın. Daima iyiye ve güzele konsantre olun. Kötü duyguların sizden yavaş yavaş uzaklaşmasını izin verin. Enerjinizi değiştirin. Duvarları kırın ve dışarıya çıkın.
10. “Unuttum” Demeyi Unutun
Arkadaşlar üzülerek söylemeliyim ki kimse kimseyi unutmaz. Bu acı bir gerçektir ama unutmak diye bir şey yoktur.
Ayrılığınızın acısı hafifler, ona karşı olan duygularımız, sevginiz, umudunuz, saflığınız, hepsi biter, geçer ve gider.
Her şeyi geriye atar ve kendinize yepyeni bir sayfa açarsınız. Tüm o ruhsal çöküntüde olduğunuz zamanları bir daha hiç açmamak üzere rafa kaldırırsınız.
Hatta daha da fazlası buna teşekkür edersiniz. Sonuç olarak değişik bir tecrübe yaşadınız, hayatta size lazım olacak yeni şeyler öğrendiniz ve bunu atlattınız.
Ve size onu hatirlatan ne varsa goz onunden kaldirin.👍 psikoloji okuyanlar da aşk acisi cekiyor vay caninaaa